Şebnem Ferah'ın Röportajları

Salı, Ekim 31, 2006

Şebnem Ferah, kısa cümleli ikinci albümünü tamamladı

Kaynak: http://www.sebnemferahfan.com/?s=forum&a=3&id=1509 (soul_s_free)

Kiminle: Lale BARÇIN İMER (Hürriyet)

Tarih: 1999



Şebomuzun 1999 yılında A.K.C.K albümü için Hürriyet gazetesine verdiği bir röportaja rastladım arkadaşlar arşiv tararken...paylaşmak istedim..buyrun bakalım...




Şebnem Ferah, kısa cümleli ikinci albümünü tamamladı

Şebnem Ferah uzun bir aradan sonra piyasaya sürmeye hazırlandığı ikinci albümünde ‘‘Artık kısa cümleler kuruyorum’’ diyor, ancak bu çalışmanın arifesinde ilk röportajını verdiği Hürriyet'e bugüne kadar hiç kurmadığı kadar uzun cümleler kuruyor. Hayata, müziğe, ölüme, aşka dair... Türkiye'nin tek kadın rock şarkıcısı ünvanıyla bence zor bir misyon üstlenen, yine kendine özgü tarzı ve kendine ait besteleriyle yaşamı sorgulayan Şebnem Ferah'ın uzun cümlelerine daha fazla yer kalsın diye de sorularımızı kısa başlıklar altında topladık...

ALBÜM

Yine İskender Paydaş, Tarkan Gözübüyük, Demir Demirkan ile çalıştım. Hakan Kurşun kayıtları ve miksleri yaptı. Benim arzu ettiğim şey bu kez daha bir sade altyapı ve sounddu. Sahnede de o sounda ulaşılması daha kolay olsun istedim, çünkü konserler benim için çok önemli. Besteler için 1,5 yıl uğraştım. Bu albümde şarkı söylememin dışında şarkı sözlerimde anlatmak istediklerimi daha net bir şekilde aktarabildiğim için kendimi iyi hissediyorum. Herkesin kafasında kendi hayatına dair kurduğu denklemler oluyor. Ben benimki ne diye çok araştırdım.

DİNLEYİCİ KİTLESİ

Konserlerde gözlemleyebiliyorum. Türkiye genelinde yapılan müzikler dışında biraz daha başka arayışlara sahip olan yaş ortalaması yüksek bir kitle. Onlara karşı her zaman samimi olmayı hedefledim. Çünkü hayatta en dürüst yaptım şey bu. Müziğim artık belli bir tavra, kimliğe oturdu.

ROCK MÜZİK

Müzik sound'ları ve türleri artık o kadar önemsiz ayrıntılar olmaya başladı ki. Herkes her tür müziği ve enstrümanı istediği gibi kullanıyor. Öyle sert sound diye bir şey kalmadı. İçeriğin çok önemli olmaya başladı. Ben müzik dinlerken neleri seviyorum neleri sevmiyorum, bunları kendi müziğimi yaparken uygulamaya gayret gösteriyorum. Rock müzik dünyanın en ticari müzik türlerinden biri artık. Bu müziğe içerdiği anlamdan daha çok anlam, bu müziği yapan insanlara da bir takım klişeler yüklemeye çalışanlara kızıyorum.

PARA

Hayatımı sürdürecek kadar para kazandım diyebilirim. Daha çok konserlerden. Sonuçta bu gerekli, çünkü beste yapıyorum söz yazıyorum. Bir şekilde beslenmem lazım. İnsan evine kapanarak son derece kısıtlı imkanlarda yaşayarak bir süre yapabilir ancak. Hayatımı güzelleştirecek herşeye hiç düşünmeden para harcarım.

KONSERLER

Konser benim için çok önemli bir platform. Dinleyici olarak konuşuyorum. Albümündeki sound'u konser sahnesine taşıyabilen, taşımayı bırak doğru düzgün sunabilen o kadar az insan var ki. Biz hálá konservatuarlı mı eğitimli mi, onu tartışıyoruz. Kimse konservatuarlı olmak zorunda değil. Yaptığım işe ne kadar saygı duyduğum kıstas olarak alınmalı.

ŞARKILAR

Yaşadığım şeyleri yazıyorum şarkılarımda. İstediğim şeyi istediğim şekilde söyleme özgürlüğüm var. Yaşantımı çok irdelerim. İç dünyası aşırı hayalcilikle aşırı gerçekçilik arasında sürekli gelgitler yaşayan biriyim. İnsanlar şarkılarımı dinlediklerinden kendilerini onun içinde hissetsinler istiyorum.

ÇOCUKLUK

Ailemizde en belirgin şeyler sevgi ve güvendi. Sevgiyle büyütüldüğüm için iyimserlik kavramını çok erken öğrendim. Bu yüzden bilmediğim problemler beni hiç ürkütmüyor. 12 yaşımdan beri yatılı bir öğrencilik dönemi geçirdiğim için. O kadar tek başına yaşamaya alıştım ki. Bu da beni gözlemci bir insan yapmış. Hayata kendiliğinden hazırlıklı olarak yetişiyorum. Ailem tarafından bana verilen herşeyin acaip kıymetini bilmekteyim.

HAYAT

Hayatı zorlaştırmaya değil kolaylaştırmaya çalışıyorum. Seçme şansım olduğu şeyleri öğretilerim yettiği derece yönlendirmeye gayret ediyorum. Ama hayat her zaman insana seçme şansı tanımıyor. Büyümekle eş anlamlı bir şey. Öyle zamanlarda da hayata sarılabilmek, hálá boşvermemek ve iyi bir insan olmaya gayret etmek önemli. Herşeyi şekillendiremiyoruz. Hayatımız bazen kontrolden çıkabiliyor.

ÖLÜM

Hiç öyle bir korkum kalmadı. Yakın bir zamanda ablamı kaybettim ve o acıyı kalbinde, damarlarında, bütün vücudunda hissettiğin zaman bunun doğa olduğunu düşünüyorsun ve korku kalmıyor. Şarkı yazmak ve yapmak ölüme meydan okumak gibi bir şey.

ACI

Konuşmaktan çekineceğim hiç bir konu yok. Ablamın ölümü konusunda tek düşüncem annem ve babam. Onlara bu acıyı tekrar tekrar hatırlatmayı, üzmeyi istemiyorum. Bu durumu uzun süredir biliyor ve bekliyorduk zaten. Benim o an ilk hissettiğim şey annem ve babama destek olmaktı. Ben kardeş acısı çekiyorum ama, onlar evlat acısı çekiyorlar. Böyle bir şey başınıza geldiğinde bir anlam yüklemeye çalışıyorsunuz. İlk iki hafta ne hissettiğimi hatırlamıyorum. Ama sonra kendi başıma kaldığımda bunu hayatın bir yerine yerleştirip her türlü etkisini yaşamaya başladım. Albümde ‘‘Bugün’’ onun ardından yazdığım bir şarkı.

TÜRKİYE

Yakın bir zaman kadar aslında hiç başkaları gibi Avrupa ve Amerika'da yaşama arzusu hissetmemiştim. Herkesin sosyal ve ekonomik şartları daha rahat ülkelerde yaşamak gibi bir hevesi var. Keşke Türkiye öyle bir ülke olsaydı. Bazen insan bu şartlar altında verimli olmama imkan yok diyor. Bir çok şeyin anlaşılması, sevilmesini engelleyecek o kadar çok faktör var ki. Bu ülkede yaşayan insanların daha mutlu daha huzurlu, dünyada ne olup bittiğine dair daha büyük fikirleri olmasını istiyorum. İsterdim herkes bir şekilde eğitim alabilsin. Hálá daha bu ülkede bir ambulansa yol vermek yerine keyifli bir biçimde cep telefonunda konuşan insanlar var. Belki üç jenerasyon sonra insan hayatının çok önemli olduğu bir dönem yaşacak Türkiye.

AŞK

Heyecanla eşdeğer gibi geliyor bana. Aşk önemli ama, ne yazık ki bu konuda beklentilerimi karşılayabilmiş değilim. Herşeyin çok koşulsuz olduğu bir aşkı hayal ediyorum. 12 yaşından itibaren kararlarını kendi alan, sonra kendi parasını kazanan biri olarak hayatını kendin yönlendiriyorsun. Sonra adamın biri çıkıp 'yok bu doğru değil bu doğru' diyor. Hayatımın aşkıyla karşılassam bile yalnız yaşamaktan vazgeçebileceğimi sanmıyorum.

KADINLIK

Kadın olarak dünyaya geldiğim için mutluyum. Kadınlığımdan da... Aynaya baktığım zaman gördüğüm ve hissettiğim şeyden memnunum. Bu, insanın kendini tanıdıkça gelişen bir duygu.

SINIRLAR

İnsan yaptığı işe güveniyorsa mutlaka daha fazla insana ulaşmak ister. Ben yaptığım işin herzaman dünya standartında olmasını yeğledim. Kaydından albüm kapağına kadar her türlü ayrıntıda. Çarkın bir parçası olmak için müzik yapmıyorum. Birgün daha fazla insana ve daha fazla insanın anlayabileceği bir dille şarkı söylemek sözkonusu olacaksa, bunun doğal bir gelişim olduğunu düşünüyorum ve bu konuda çok doğru haraket ettiğimi düşünüyorum.

DÜNYA PAZARI

Gidip orada yaşamak oradaki insanlarla iletişim kurmayı öğrenmek gerekiyor. Burada yapmak istediğim bir albüm daha var. Kendimi arzu ettiğim noktaya getirebilirsem, başka bir dilde de insanlara aynı estetik duyguya geçirebiliceğimi hissedersem hemen tasımı tarağımı toplayıp başka bir ülkeye yerleşip, artık o dilde iletişim kurmayı öğrenmeye bakarım.

ANNELİK

Ablam çocuk doğurduktan, yani teyze olduktan, onun büyümesine tanık olduktan sonra bunun nasıl harika bir şey olduğunu gördüm. Şimdi bu duyguya daha yakın hissediyorum kendimi. Anne olmayı istiyorum. Hayata gelecek olan kişi için düzgün koşulları oluşturmadan, iyi bir anne ve baba adayı var olmadan böyle bir şey denemeye kalkmam. Cevapsız kaldığımda dönüp kendime bakıyorum. Ben beni seven anne ve baba tarafından büyütüldüm. Çocuğum için de yaşatmam gereken şey bu. Daha kendim şahane bir baba adayı bulmadan bu iş olmaz.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home