Şebnem Ferah'ın Röportajları

Salı, Ekim 31, 2006

Mahşerin 4 Rock'çısı

Röportaj: Mahşerin 4 Rock'çısı

Kaynak: Perdeler.Cjb.Net

Kiminle: Bora Çitfçi (Rock!)

Tarih: 1994


Live performans acisindan en yetkin rock gruplarindan biri oldugunu kisa zamanda kanitlayan Volvox, ne iyi etti de Istanbul'a geldi. Su anda butun gozler onlarin uzerinde. Yazin Dadaist (R.I.P.) ile basladiklari bar gosterilerini Rock'in iki farkli mekani Sis ve Kemanci'da degisik gunlerde surduruyorlar. Sebnem Ferah (Vokal, gitar) , Ebru Bank (Bas) , Gul Agirca (Davul) ve Ozlem Tekin (Klavye, vokal) enstruman hakimiyetleri, profesyonellikleri ve farkli karizmalari ile dikkat cekiyorlar. Volvox ile o gece calacaklari Sis'te (Nite Calls) bulustuk. Konyaklar, kahveler, biralar, sound check'ler, saboterler esliginde gerceklesen muhabbet kombinasyonlari bilgilerinize sunulur.



ROCK!: Okulu ne yaptin?


SEBNEM FERAH: Ben aslinda bu yil Istanbul'a geldim. ODTU Ekonomi bolumunde ogrenciyim ama Bogazici'ne gecmeye calisiyorum. Bolumumu pek sevmiyorum, gelecekte de muzikle ugrasmak istedigim icin onemli olan herhangi bir bolumden mezun olmak.


ROCK!: Can yelegi gibi birsey yani...


SEBNEM FERAH: Evet.


ROCK!: Volvox ne demek?


GUL AGIRCA: Volvox Latince'de butun ses anlamina geliyor. Biyolojide de tek hucreliler kolonisi demek. Ismimizi cok seviyoruz.


ROCK!: Nasil bir araya geldiniz?


SEBNEM: Ben lisedeyken kuruldu bu grup. Babam beni ilkokuldayken mandolin kursuna yazdirmisti. Okul orkestrasinda solisttim, sonra bu grubu kurdum. Biz aslinda cok sansliyiz, ailelerimiz bizi hep desteklediler, her konserimize geldiler. Rock farkli algilandigi icin biz onlara bunun en temiz yonlerini gostermeye calistik; bir yandan onlari, bir yandan kendimizi egittik. Bize kostek olmadilar, desteklemeye calistilar. Ama Gul'un ve Ebru'nun ailesi once olumsuz bakiyorlardi.


GUL AGIRCA: Ilk basta karsi ciktilar, ama ben "Davul calicam!" diye tutturdum, kurs parami studyoda calismak icin harcadim. Su anda onlardan ayri yasiyorum. Onaylamasalardi Istanbul'da olmazdik.


ROCK!: Grupta on plana cikanlar var mi?


GUL: Yoo, biz bes senedir birlikte calisiyoruz. Beraber calmaktan mutluyuz,bundan baska bir alternatifimiz yok.Dolayisiyla herkes kendisini nasil mutlu hissediyorsa oyle caliyor,istedigi yerde duruyor.Bunlar konu bile olmuyor,herkes gorevini yapiyor.Sadece yaptigimiz muzikle ilgileniyoruz.


ROCK!: Rock yapiyor diye kizlari sahneden indirip karakola goturuyorlar...


SEBNEM: Onlar orasi pavyon mu rock bar mi onun bile farkinda degiller. Orada kendi isteginizle bulunup bulunmadiginiz umurlarinda degil. Sonucta biz ne olup bittigini anlamak icin Emniyet Mudurlugune gittik. Bize ickili yerlerde calisma izni veren bir kart vermek istediler; yani konsomatrislere verilen bir sey. Ileride benim sicilim incelendiginde "Bu kadinin vesikasi varmis" denecek. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Biz sanat yapmaya calisiyoruz, muzikle ilgileniyoruz, baska bir seyle degil. POPSAV uyelik karti aldik. Herhalde bundan sonra basimiza boyle birsey gelmez. Elimizde muzik aletleriyle sahnede baska ne yapabiliriz ki?


ROCK!: Rock ile icki arasinda bir cift gerektirme var mi acaba?


SEBNEM: Icki bizim icin bir aliskanlik degil, sadece canimiz istedigi icin iciyoruz. Rock'la arasinda bir paralellik yok, bu sadece kisisel tercih. Belki de rock dinlemeyenler daha fazla iciyordur.


ROCK!: Turkiye'de rock ne durumda?


SEBNEM: Biz dogru olani yapmaya calisiyoruz. Bence Turkiye'deki Rock gruplari bundan 20 yil sonrasi icin cok onemliler. Butun kosullar dusunuldugunde biraz daha mantikli davranmamiz gerek. Turkiye'de su anda her acidan bir gecis devresi yasaniyor. O nedenle su anda cok zor bir durumdayiz aslinda. Metallica, Bon Jovi konserlerinde butun bir stadyum doluyor, bir Turk grubu ise kaset yapamiyor. Acaip celiskiler yasaniyor, o nedenle su anda yaptiklarimiz 20 yil sonrasi icin cok onemli.


ROCK!: Rock'in populer olmasi bazi ortodox rockerlari rahatsiz mi ediyor?


GUL: Artik bir altyapi olusuyor. Stadyum konserlerinde herkes sarkilar soyluyordu. Rock'in underground olmaktan cikip populer olmasi bence daha dogru. Insanlarin sevdikleri, dinlemekten hoslandiklari seylerin underground olmasini zorlamakta bir anlam yok. MTV'de her turlu grubu izliyorsunuz. Turkiye'de underground konusu bence cok fazla abartildi. Birseyler gerektigi gibi yapilamadigi icin bunun arkasina siginildi.


ROCK!: Fraksiyonlara ayrilma anlaminda Turkiye'de Sol ve Rock benzerlik gosteriyor mu?


GUL: Sol-sag konusu cok derin bir konu. Cok tartisildi. Turkiye'de Rock konusunda cok fazla sey yapilmadi bence; bu nedenle bir bolunmeden cok, bir butunlesmeden soz edilmesi gerekir. Su anda attigimiz her adim sonrasi icin onem tasiyor. 15,000 satacak kaset yapmaktan cok, yeni bir Rock dinleyicisi kazanmak bizim icin daha onemli. Daha buyuk produksiyonlar gerceklestirmek icin bekliyoruz. "Keske" demeyecegimiz bir yapim olsun istiyoruz.


*******


ROCK!: En yeni elemansin. Topluluga katilisin nasil oldu?


OZLEM TEKIN: Ben daha once hep erkek gruplariyla sadece solist olarak calistim. Simdi hem calip, hem soyluyorum ve cok mutluyum. Onceleri barda calinacagi zaman gruba katilan bir elemandim, simdi oyle degil. Belki kaset yapilacagi zaman klavye calacagim.


ROCK!: Sahne icin ozel hazirlik yapiyor musunuz?


SEBNEM: Icimizden geldigi gibi davraniyoruz. Sov olsun diye yaptigimiz pek birsey yok.


OZLEM TEKIN: Herkes normal, cok da degisik giyinmiyoruz aslinda.


SEBNEM: Artik insanlarin bizi normal bir Rock grubu olarak kabul etmelerini istiyoruz. Insanlar eglensinler, gelsinler. Biz calarken cok egleniyoruz.


OZLEM: Kadin olarak enstrumanlari tasirken cok zorlaniyoruz. Bir de ciddiye alinmiyoruz, alininca basimiza soyledigimiz seyler geliyor. Insanlar bizi taniyor bu da bize guven veriyor.


ROCK!: Sahnede olmanin avantajini kullandiniz mi? Mesela calarken barin bir ucundaki cocugu gozunuze kestirip "Ben bunu gotururum" yaptiniz mi?


OZLEM: Oyle seyler cok farkli olmuyor. Ben uzun iliskilerden yanayim. Prensimi bekliyorum.


SEBNEM: Benim prensim yok da...


OZLEM: Aslinda olmuyor degil yani...


SEBNEM: Ama bunu herkes yasiyordur. Bunun icin rockci olmaya gerek yok. Buraya cok etkileyici kizlar da geliyor.


OZLEM: Ohoo! Onumuzde neler oluyor!


ROCK!: Konsantrasyonunuz bozulmuyor mu?


OZLEM: Yooo!


SEBNEM: Oraya cikinca kalabalikla hicbir iliskimiz kalmiyor.


ROCK!: Bar geyiklerine rastladiniz mi?


OZLEM: Herifin biri cicek gonderdi. Yapraklar klavyeye dokuldu. Deli oldum. Orgu mu temizliyim, napiim? Cildirdim.


SEBNEM: Oyleleri yanlislikla geliyorlar. Bakiniyorlar, anlamiyorlar.


OZLEM: Evet, Cince konusuyorlar. Ha ha ha! Gorevliler uyarinca onlar da gidiyorlar. Bizim caldigimiz muzikle pek eglendiklerini soyleyemem.


*******


ROCK!: Muzik dinlerken tur ayrimi yapiyor musun?


EBRU BANK: Muzisyen olarak her yeni cikan seyi izlemeye calisiyorum. Kim ne yapmis, nasil calmis, ne kullanmis... Queensryche, Heart, Phantom Blue, gitar virtuozlerini, Dio'yu severim.


ROCK!: Teknik mi, melodi mi?


EBRU BANK: Bakip gormek icin teknik ama birincil olarak melodi, kulaga hos geleni dinlemek isterim, her ne kadar ders calisir gibi muzik dinlesek de... Melodi kotuyse en fazla bir ya da iki kere dinlerim.


ROCK!: Hic "Ben bu sarkiyi sevmeliyim" deyip Rockciligindan utandigin sarkilar oldu mu? Ace of Base'in "All That She Wants"'i gibi...


EBRU: Hayir. Hicbir zaman fanatik olmadim. Mesela Mariah Carey'i severim. Deep Purple'i cok severim ama "1 numara odur" demem. Her grubun iyi kotu yanlari var.


ROCK!: Bu yil en cok begendigin sarki hangisiydi?


EBRU: Secim yapmasam olmaz mi?


(Biraz dusundukten sonra)


Galiba Aerosmith'den Cryin'


OZLEM: Ben bi beste yaptim. Oyle guzel oldu ki...


*******


ROCK!: Secim yapmak zorunda olsaydin kimi secerdin? Beavis mi, Butt-Head mi?


OZLEM: Butt-Head'i


ROCK!: Nicin?


OZLEM: Beavis'in anlami daha kotu de ondan. He he he!


ROCK!: Sis ve Kemanci hakkinda ne dusunuyorsun?


OZLEM: Caldigimiz mekanlar cok hos. Bizi sevenler geliyor. Surekli musteriler...


ROCK!: Masalariniz olusmaya basladi mi?


OZLEM: Kemanci'yi de seviyorum ama Sis'te sanki organik bir yakinlik var. Cok farkli bir ev gibi... Ses duzeni, gelen insanlar... Hepimiz cok seviyoruz.


ROCK!: Yogun bir temponuz var,nasil dayaniyorsun?


OZLEM: Cok zorlaniyorum ya! Okulum agir ya! Sikayetciyim.


ROCK!: Tur ayrimi yapar misin?


OZLEM: Cok az! Cayi bazen uc sekerli bazen sekersiz icmem gibi. Tabii ki yelpazenin belli bir yerindeyim. O gunku ruh halime bagli. Bol klavyeli, geri vokalli melodik Amerikan Rock agir basiyor. Ama klasik de dinlerim.


ROCK!: Insanin depresif takildigi gunler vardir. "Benimle ilgilenin" der arkadaslarini eve cagirir, sonra iki kelime konusmaz. Boyle zamanlarda ne dinlersin?


OZLEM: Depresif oldugumu soylerler. Agresif durumlarim da olur. Cabuk degisirim. Hangi ruh halindeysem, onun tersi herseyi dinlerim. Bir an once kafami dagitayim diye...


ROCK!: Istemedigin birileri ile birarada olmak zorunda kalsan ne yaparsin?


OZLEM: Ay! Igrenc birsey. Enerjiksem eglenir gorunup dalga gecerim. Yoksa kalkip giderim.


ROCK!: Ebru, Ozlem hep boyle midir?


EBRU: Evet. Eglenceli, bos konusur.


ROCK!: Ozlem, Nina Hagen'i begenir misin?


OZLEM: Evet nereden bildin? Bayilirim o kadina. O yaradilistaki insanlara... Joan Jett, Sinead O'Connor...



Cocuklari azad etme vakti gelmisti. Sonuc olarak soylemek isteriz ki sayilari artan rock mekanlarinda performans sergileyen topluluklar arasinda kaliteyi ve profesyonel bilinci yakalayanlardan biri olan Volvox bu yolda ilerlemeyi surdururse, bu memlekette ve hatta otesinde Rock adina cok sey gerceklestirecektir.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home