Şebnem Ferah'ın Röportajları

Salı, Ekim 31, 2006

Herşey Çok Değişti

Röportaj: Herşey Çok Değişti

Kaynak: bluejean.com.tr

Kiminle: Çağlan Tekin (Blue Jean)

Tarih: 1999


Geçtiğimiz ay "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" adlı 2. albümünü çıkaran ve şu sıralar albümün ilk klibi 'Bugün' ile ekranlarda boy gösteren Şebnem Ferah, müzikal geçmişi ve geleceğiyle ilgili samimi açıklamalarda bulundu...


İlk albümün "Kadın"ı çıkarttığın dönemle bugünkü dönemi karşılaştırır mısın?

Genel olarak müzik piyasası daha hareketliydi, sanıyorum daha çok albüm satıyordu. Şu anda piyasanın çok durgun olduğu söyleniyor. Ama bunun yapılan müzikle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. İnsanların almaya değer gördükleri bir şey çıkmıyorsa, tabii ki almayacaklardır. Şimdi gerçekten kendine ait tarzı olan insanların albümleri tutmaya başladı.

İlk albümün kaç satmıştı?

400 bini geçti. 40 bin civarında da CD.

Bu kadar satmayı bekliyor muydun?

Bunu düşünmedim ama açıkçası diğerlerinden sıyrılacak bir albüm olacağını biliyordum. Kendimi bildim bileli hayatımın büyük kısmını şarkıcılığa, şarkı sözü yazmaya ve beste yapmaya ayırdım. Daha az emek harcanarak yapılan başka albümlerle karşılaştırdığın zaman arada bir fark olması çok normal. Ayrıca çok samimi bir albüm yaptım.

İlk albümü bu kadar çok satmışken ikinciyi yayınlamak nasıl bir baskı yaratıyor üzerinde?

İkinci albüm insanlar tarafından ya kabul görür ya da 'Bu, o kadar iyi olmamış' dedirtirse kolayca unutabileceğin bir albüm statüsündedir. O açıdan önemsiyorum. Ama satış konusunda kaygım yok. İşin bana düşen kısmını ne kadar doğru yaptığımla çok daha fazla ilgileniyorum. Az satması, bu dönem o kadar insanla ilişki kurabilmişim anlamına gelecektir.

İlk albümün "Kadın"da albümün stüdyo ve çıkış aşamasında yapacaklarınla ilgili sana karışan oldu mu?

Asla. Bu kadar zaman albüm yapmak için beklememin sebebi tesadüf değildi. Ben doğru hissettiğim her şeyi nerede daha rahat yapabilirsem o zaman ve o insanlarla albüm yaparım diye düşünüyordum. Ne yaptığım müziğe, ne fotoğrafa, ne klibe, ne de herhangi bir şeye karışıldı. İlk albüm için stüdyoda acayip uzun kaldık. Bunlar hep maddiyatla doğru orantılı şeyler. Bir şekilde bana güvendiler.

Sen çok bağımsızdın, kimseye tutunmadan ortaya çıktın. Ama sonra, belki Sertab'la yakınlaşmandan, Sezen Aksu'nun klanına dahil olmaya başladın gibi bir görüntü oluştu. Sen böyle bir şey hissettin mi? Ya da hissedersen rahatsız olur musun?

Sertab en sevdiğim arkadaşlarımdan biri. Albümüm çıkmadan önce de yakındık onunla. Sezen Aksu ise Karma Müzik'in ortaklarından, yani patronum konumundaydı. Daha önceden tanışıyorduk ama aynı şirket içinde yer almaya başladığın andan itibaren daha da yakınlaşıyorsun. Zamanla sık sık fikir alışverişinde bulunduğum, arkadaşım gibi hissettiğim biri haline geldi. 27 yaşındayım ve hayatımı kimlerle, nasıl paylaşacağıma az çok aklım eriyor. Hayatıma giren insanlardan hiçbir şekilde şikayetçi olamam. Ama insanların tek bir resme bakıp yargıya varması çok canımı sıkıyor.

"Artık Daha Kısa Cümleler Kuruyorum" nasıl bir süreçte ortaya çıktı? Neden "Kısa Cümleler" mesela?

Hayatında bazen kontrol edemediğin, bazen kontrol edip de üstesinden gelemediğin değişiklikler oluyor; bazen de hiçbir şey olmuyor. Benimki her şeyin had safhada değiştiği, kontrol edemediğim bir sürü değişikliğin olduğu bir dönemdi. Dolayısıyla hem susup kendimi dinlemeye, hem de oturup etrafımdaki insanların nasıl iletişim kurduğunu gözlemeye çok zaman ayırdım. Hayatım boyunca kendini seven, kendisiyle barışık insanlardan biri olmaya gayret ettim. Böylece, kendimi tanımaya ve kendimle mutlu olmaya başladığım bir döneme girdim. Albüm böyle bir süreçte oluştuğu için, elimden geldiğince bunu yansıtmaya çalıştım.

Albümde söz ve melodi olarak kendine çok yakın hissettiğin, seni çok iyi ifade eden bir parça var mı?

"Artık Daha Kısa Cümleler Kuruyorum". Sözlerin o kadar çok seviyorum ki, sırf bir gitarla çalmak, insanların evine gitmişim de orada çalıyormuşum gibi hissettirmek istedim. Ne hissediyorsam hepsini anlatıyor bu şarkı.

Albümde gitar çalmamış olman bilinçli bir tercih mi?

Stüdyo gitaristi olmak çok başka bir şey. Sahnede çalabilirim ama stüdyoda çalmak için yıllarca stüdyo müzisyenliği yapmak gerek. Ayrıca, yanımda benden daha iyi yapabilecek biri varsa -ki Demir çok iyi bir stüdyo gitaristi- o işi ona yaptırmak daha mantıklı geliyor bana. Neticede onlar genellikle benim yazdığım melodiler.

Bu albümde sesin ilk albümdekinden daha farklı duyuluyor...

İlk albümde herkes sesimin renginin farklı çıktığını söylüyordu. Aynı duyguyu ben de yaşıyordum. Altyapı acayip doluydu, kesişen o kadar çok frekans vardı ki, kendi sesimi duymak istediğim gibi duymuyordum. Bu albümde en çok önem verdiğimiz şeylerin başında, sesimi, boş bir odada nasıl duyuluyorsa o şekilde duyurmak geliyordu. Onun için de altyapıyı mümkün olduğunca sade tuttuk.

Türkiye'deki sanat-sanatçı kavram karmaşası yüzünden kendine sanatçı demeye çekindiğin oluyor mu?

Oluyor oluyor! Çoğu zaman bir sürü 'sanatçıyla' ismimin aynı anda anılmasından rahatsız oluyorum. Bence bir şeyin ne kadar değer taşıdığını anlamak için biraz zaman tanımak gerekiyor. Sanatın içinde barındırdığı değerle ve tabii dolayısıyla da zamanla doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum.

Son albümünün yapım aşamasında etkilendiğin şarkıcı ve gruplar oldu mu?

Benim son zamanlarda kendime en çok yakın hissettiğim grup Skunk Anansie oldu. Ve kadının şarkıcılığından çok hoşlanıyorum. Alanis Morissette, Tori Amos ve Björk gibi şarkıcılar da bireyselliğinden çok hoşlanıyorum.

Her klibinde farklı bir yönetmenle çalışıyorsun. Bunun sebebi var mı, yoksa tesadüf mü?

Hayır, tesadüf değil. Levent Semerci'nin zaten şimdiye kadar çektiği 3 klip vardı. Meltem Cumbul, Özlem Tekin ve Sezen Aksu. Üçünün de görüntü kalitesini çok beğenmiştim. "Bugün'ün klibi için yapmak istediğim basit ama görüntü kalitesi çok yüksek bir şeydi. Dolayısıyla o ilk aklıma gelen isimlerdendi. Diğerleriyse Umur Turagay "Vazgeçtim Dünyadan" ve Hazım Başaran 'Yağmurlar' idi. Hazım'la tarihlerimiz uymadı ve o sırada Levent'le tanıştım. Çalışırsak iyi bir sonuç çıkacağı hissine kapıldım. Bu elektrik meselesidir. Onun için denemek istedim. Değişik insanlarla çalışmayı, denemeyi seviyorum.

En çok hangi klibinin sonucundan memnun kaldın?

'Vazgeçtim Dünyadan', 'Yağmurlar' ve 'Bugün' arasında seçim yapamıyorum. Albüm çıktıktan çok sonra çekilmiş olan 'Fırtına' ve 'Bu Aşk Fazla Sana'nın klip bütçeleri daha azdı. O yönetmenler de ellerinden gelenleri yaptılar ve değerli olduklarını düşünüyorum. Ama fikir olarak da, seyrederken etkilendiğim de başta söylediğim klipler.

Kendini nasıl kategorize ediyorsun?

Kendimi bir yere dahil etmek zor. Ama benim bir tarzım var. Yani kendime özgü bir tarzım olduğuna eminim. Duyulduğunda 'Bu Şebnem'in bestesi' denilebileceğine de eminim.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home