Şebnem Ferah'ın Röportajları

Salı, Ekim 31, 2006

Hayatı Daha Cesur Karşılamayı Öğrendim

Röportaj: Hayatı Daha Cesur Karşılamayı Öğrendim

Kaynak: radikal.com.tr

Kiminle: Tümay Yazıcı (Radikal)

Tarih: 2001


Tümay Yazıcı: İkinci albümün "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum"u çıkardın. İki tane klip çektin. Sonra da ortadan kayboldun....


Şebnem Ferah: İkinci albüm çıktıktan kısa bir süre sonra Marmara depremi oldu. Babamı kaybettim depremde. O olaydan sonra hiçbir şeyle ilgilenecek gücüm yoktu. İçimden gelmeden bir şey de yapmak istemiyordum. Zaten ikinci klibi de çok sonradan çektik. Yazık olmasın bari albüme diye.


TY: O dönemde yaşadıkların son albüme nasıl yansıdı?


ŞF: İlk albümümde kızgın, vazgeçtim gibi bir tavrım vardı. Ama bakıyorsun öyle bir lüksün yok. Öfkeyle zaman kaybetmek yerine olan biteni anlayıp, bir çözüm bulmak ve acıları da hayatında bir yere koyman gerekiyor. Kendimi daha yi tanıdığım, daha iyi anlattığım bir albüm oldu "Perdeler".


TY: "Kadın"dan "Perdeler"e kadar geçirdiğin müzikal süreci nasıl değerlendiriyorsun?


ŞF: Hep rock müzik dinlemem ve çalmam müzikal tavrımda çok hakim. Bazı şarkıcılar vardır her albümde hem görsel hem de işitsel olarak yeniler kendini. Bunu kendime yakın hissetmiyorum. Çünkü üstümde müzikal anlamda dominant olarak bir oturmuşluk var. Neticede gelişmek, değişmek istiyorsam bunu da, bir önceki albümlerimde olmayan türlerde şarkılar yaparak, başka tür melodiler kullanarak, düzenleme anlamında başka formatlar kullanarak yapmaya gayret ediyorum.


TY: Albümde "Perdeler"in iki versiyonu var. Bunlardan birini Finlandiya'da Apocalyptica ile birlikte kaydettin.


ŞF: Apocalyptica benim için süper bir deneyimdi. Finlandiya'da insanlar çat pat ingilizce konuşuyor. Tek ortak nokta müzikti. İşlerini büyük bir titizlikle yapıyorlar. İşinde titiz olmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm. Çok güzel çalıyorlardı. Türkiye'den o gruba bir demo albüm gidiyor. İçinden bir şarkı beğeniyorlar ve "Biz bunu çalacağız" diyorlar. Böyle şeyler hakikaten hoş bir güven duygusu veriyor.


TY: Albümdeki tüm söz ve müzikler sana ait. Aynı zamanda prodüktör koltuğunda sen oturuyorsun.


ŞF: Benim için prodüktörlük çok yeni bir şey değil. Zaten şarkının etrafında az çok nasıl bir müzik barınması gerektiğini kafamda tasarlıyorum. Albümdeki ekiple de uzun yıllar çalıştığım için aramızda bir iletişim var. Bir albüm yaparken en çok kendimde bir şeyler öğrenmeye gayret ediyorum. Yeni tecrübeler yeni aletler... İşin o tarafının dışında olmayı zaten sevmiyorum. İşe hakim olmak istiyorum. Öyle düşününce benim için hakikaten süper bir tecrübe oldu. Normalde prodüktör der "Bu şarkı böyle olmadı bir daha" diye. Ama bunda kendi yaptığını kendin eleştiriyorsun ve bu da bana daha objektif olmayı öğretti.


TY: "Perdeler"de yer alan aşk şarkılarında bile, cümlelerin nesnesi sevgilin değil hayatın ta kendisi. Hayatla senin aranda bir didişme söz konusu.


ŞF: Hayatta her zaman kazanmak, hayatın hep senden tarafa olması gibi bir şey yok. Beklenmedik şeyler hep var. Herkes acısını mutluluğunu yaşıyor. Ben bunların hayatıma, hayata bakış açıma katkılı olması için çabaladım. Bildiğim, tahmin edebildiğim şeylerden korkmuyorum. Tam tersi geçerli benim için. Neticede hayatı daha cesur karşılamayı öğrendim...

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home